14 Şubat Uluslararası Kitap Değişim Günü. Bugünün sevgi günü ile aynı güne gelmesi de bence gayet güzel olmuş ki, benim de aşağıdaki yazımda içinde sevgi olan, kitap olan ve bugün yüzümde gülümseme ile anımsadığım anılarım bulunmakta.
Sonrasında düşündüm ki
AVM ler, Perakende Zincirleri ve
İşyerleri; müşterilerinin,
çalışanlarının kitaplarını getirip koyabilecekleri ve okumak için
alabilecekleri kitap raflarına ait köşeler ve hatta okuma köşeleri ayırsalar, kitap sevgisi aşılamanın yanında
insanların anılarında Markaları yerini bularak, güzel
bir bağ oluşmaz mı ?
Okullar başlayinca öğretmenimizin verdiği kitap
listesini elimize alır önce Mahallenin çocukları ile değiş-tokuş
yöntemi ile kitapları değişirdik. Hatta elimizdeki kitaplar birbiri ile eşleşmezse her birimiz o kitabı bulmak
için tanıdıklarımızla iletişim kurar bizden büyük ağabey ya da
ablalarımız da işin içine dahil olarak eksik kalan kitapların tamamlanması
için hep birlikte çaba sarf ederdik. Kitaplar ve kimin kaçıncı sınıfa gittiğine
dair sağlam algoritma oluştururduk.
Ne güzel diyaloglardı ve hala
kulaklarımda : Benim Teyzemin kızı Ayşe ‘nin yan komşusu var
ya işte o 5.sınıfa geçti, senin 4.sınıf
Türkçe Kitabını “Hadi gidip soralım ondan alalım, biz de ona
Ahmet'in kitaplarindan veririz"
En son eksik kalan
kitaplarımız için de hep birlikte toplanır eski kitapçılara gider,
elimizdeki ihtiyaç fazlasını verir, kitaplarımızı oralardan değiştirirdik. Aynı
şekilde yaz tatiline çıktığımız dönemlerde de her birimiz eski
kitapçıdan birer kitap alır, yine aramızda bu kitapları değişerek
okur, böylece daha fazla kitap okumuş olur ve okuduğumuz
kitapları da birbiririmize anlatırdık.
O yıllarda İzmir Karşıyaka’da yaşamış
olanlar bilir. Çarşıda eski Kitapçı İhsan ve Serpil vardı.
Mahallenin tüm çocukları ile toplanıp eski kitapçılara gitmek
bizim için çok da eğlenceliydi.
Bu arada eski kitapçılara gitmişken orada
karıştırmaya ve okumaya daldığımız Zagor, Teksas, Red Kit, Mandrake gibi
çizgi roman kitaplarını da yazmadan geçemeyeceğim. Bir kısmına şöyle bir göz
gezdirir, elimizde kalan paramızla onlardan da alır, yine hep beraber
değişerek okurduk. Her birimizin bu kitaplarda sevdiğimiz ve
hayale daldığımız çizgi karakterler vardı. Hatta bu karakterlere öylesine
hayrandık ki, evlerimizin bahçesinde toplanır, her birimiz kendi
çizgi karakterini anlatır ve savunurdu.
Arada yaramazlıklarımız da yok değildi. Okul dönemleri ders kitaplarının
içinde gizlice okuduğumuz çizgi roman kitaplarını birbirimizin anne babasına
söylememek üzere söz vermelerimizi ve hatta kağıda yazıp, imzaladığımız
sözleşmeleri bugün anımsamak yüzümde kalan ayrı bir
keyif, ayrı bir gülümseme.
Ne güzel günlerdi. Bunun kitap
okumayı özendirici, arkadaşlığı, yardımlaşmayı teşvik ediciliği
yanında organize olma konusunda da iyi bir kazanım olduğunu
söyleyebilirim.
Belki de o yıllardan kalma bir
alışkanlık ya da o yıllara duyulan özlem, hala eski kitapçılara
gider, kitapları karıştırırım. Kitaba saklanmış söze dökülememiş kelimeler,
çizilmiş minik resimler, kitap arasında bulduğum kurumuş çiçek, yazılmış
ama verilememiş mektuplar ve altı çizilmiş satırlar.
Hepsini ayrı ayrı incelerim, hepsi ayrı
bir yaşanmışlık. En çok da sayfalarda altları çizilmiş satırları okumayı
severim. Altını çizdiklerimiz en cok kendimizden bir şeyleri
bulduğumuz, kalbimize en çok dokunanlar değil midir?
Bağ kurmanın kitap ve sevgi ile anlatımı akıllıca olmuş. Kitap sever bir kişi olarak cok hoş geldi.
YanıtlaSil